Sanat, insanın kendini var etme biçimlerinden biridir. Yalnızca bir yaratım süreci değil, aynı zamanda bir içsel keşif, anlamlandırma ve dönüşüm yolculuğudur. Sanatın iyileştirici gücü, onun sadece estetik bir ifade aracı olmasından değil, bilinç ve bilinçdışı arasında köprü kuran bir alan olmasından gelir.
Jung’a göre sanat, bireyin bilinçdışını keşfetmesinin ve kendini bütünleştirmesinin en güçlü yollarından biridir. Resim, müzik, heykel ya da herhangi bir yaratıcı süreç, duygularımızı kelimelere dökemediğimizde bir dil haline gelir. Sanat, kelimelerin eksik kaldığı yerde ruhun konuşma biçimidir.
Psikolojik açıdan bakıldığında, sanat terapötik bir süreçtir. Travmaların, kaygıların ve bilinçaltında sıkışmış duyguların dışa vurulmasına olanak tanır. Kendi ellerimizle oluşturduğumuz her imge, iç dünyamızın bir yansımasıdır ve bu yansımayla yüzleşmek, farkındalığımızı derinleştirir. Heidegger’in de dediği gibi, sanat, varoluşun hakikatini açığa çıkarır.
Benim için de sanat, sadece bir yaratım süreci değil, aynı zamanda iyileşme ve kendimi keşfetme yolu. Çalışmalarımdan bazılarını burada sizinle paylaşmak istedim.